Beyaz Geceler Özeti – Dostoyevski

Beyaz Geceler Özeti konusu kısaca – Dostoyevski kaç sayfa sonu nasıl bitiyor alıntı yorum karakterler  kim yazdı yazarı kimdir

Beyaz Geceler Özeti – Dostoyevski

Beyaz Geceler, 1848 senesinde yayımlanmış, 19. yüzyıl dünyaca tanınmış Rus yazarlarından Fyodor Dostoyevski’nin bir kısa öyküsüdür.
Dostoyevski’nin ilk eserlerinden olan “Beyaz Geceler“de hayalperest bir adamın dört günlük aşkını anlatılır.

İLK GECE

Sadece gençken yaşanabilecek olağanüstü gecelerden birisidir. O gün canım çok sıkkındı akşama kadar sokaklarda gezdim. Akşam olunca şehrin dışana çıktığımı fark ettim. O an o kadar mutluydum ki. Ama beklenmedik bir olay yaşadım. Setin kenarındaki parmaklıklara yaslanmış bir kadın gördüm. Kadının hıçkırıklarını duydum. Genç kız kalktı ve yürümeye başladı. Arkasında bir sağa bir sola yalpalayarak yürüyen bir adam peşine takılmıştı. Kadın korku içinde koşmaya başladı. Aralarındaki mesafe daralıyordu. Oanda elimde budaklı baston bulundurduğum için kendimi şanslı hissediyordum. Adam benimle başa çıkamayacağını anlayınca oradan uzaklaştı. Ve kadınla benim aramda bir sohbet başladı. O gece sürekli ben kendimden bahsettim.

İKİNCİ GECE

Tekrar aynı yerde buluştuk. Kendimden ona uzunca bahsettim. Yalnızlığımı anlattım. Aslında ondan etkilenmeye başlamıştım. Ama böyle bir şeyin olmayacağını tahmin ediyordum. Adı Nastenka idi. Nastenka’nın Öyküsü ; Büyükannesi ile beraber yaşıyorlardı ve büyükannesi kördü. Babası ve annesi Nastenka çok küçükken ölmüşlerdi. Evlerinin yukarıdaki odasını genç bir adama kiraya vermişlerdir. Genç adam Nastenkaya okuması için kitap getiriyordu, Nastenkayı ve büyükannesini tiyatroya götürüyordu. Onlarla yakından ilgileniyordu. Aralarında bir şeyler olmaya başlamıştır. Genç adam işi için Moskovaya gidecektir. Bunu duyan Nastenka bohçasını alır ve adamın odasına çıkar. Genç adam şaşkındır. Ona bir sene sonra geleceğini ve onunla evleneceğini söyler. Zaman geçer ve Nastenka onun geldiğini öğrenir. Ama Nastenkayı ne arayıp ne sormuştur. Ben Nastenka’nın mutlu olması için her şey yapardım. Ona mektup yazmasını önerdim. Nastenka mektubu yazdı ama cevap gelmedi. Günler böyle geçti. Ben Nastenkaya aşık olmuştum ve Nastenka’ya açıldım. Nastenka ne kadar başkasını sevsede benimle evlenmeyi kabul etti. Bir gece gezip gülerken karşımızda bir adama belirdi Nastenka’nın kalbi çıkacak gibi çarpıyordu. Bu o adamdı Nastenka hemen genç adamın boynuna atladı.Ve onunla beraber mutlu bir hayat sürmeye başladı. Ben ise eski yalnızlıqıma geri dönmüştüm..

YUFKA YÜREKLİ

Genç devlet memuru olan iki arkadaş Arkady ve Vasya aynı evde yaşamaktadırlar. Vasya o gece nişanlanmıştır. Herşey çok ani gelişmiştir. Arkady bunu duyunca çok şaşırmış ve çok sevinmiştir. Bir akşam nişanlısı Lizanka ile arkady’i tanıştırmak için Lizanka’nın evine giderler. Üçü birbirleriyle çok iyi anlaşırlar. Durumalrı çok iyi değildir. Patronu Vasya’ya iş için bir yazı yazmasını istemiştir. Ama Vasya nişan falan derken tamamen unutmuştur. Ve yazması için çok vakti yoktur. Birkaç gün boyunca hiç dinlenmeden yazmaya çalışsada yetiştireceğini sanmıyordur. Patronunun gözünden düşmek istemiyordur. Vasya bu aralar psikolojik sorunlar yaşamaya başlar. Arkady arkadaşının bu durumuna çok üzülür ona kendisini çok hırpalamaması gerektiğini söylese bile bu işe yaramaz. Vasya’nın sağlık problemleri vardır ve Vasya aklını yitirmiştir. Doktorlar gelip hastaneye götürmüşlerdir. Bu duruma patronu bile çok üzülmüştür. Dostu Arkady arkasından ağlamıştır. İki yıl sonra Arkady ile Lizanka kilisede karşılaşmışlardır. Lizanka evlenmiştir iki çocuğu vardır ve kocasını çok seviordur. Bunları Arkady’e anlatırken aklına Vasya gelir, gözleri dolar, sesi boğuklaşır ve arkasını dönerek gider…