Mecazı Mürsel

MÜRSEL MECAZ (DÜZDEGİŞMECE / AD AKTARMASI)
♦ Aralarında benzerlik ilişkisi dışında, iç—dış parça-bütün, soyut-somut, neden-sonuç... gibi çeşitli anlam ilişkileri bulunan iki sözden birinin diğerinin yerine kullanılmasına mürsel mecaz (mecaz-ı mürsel) denir.

♦ Mürsel mecazda, kullanılmayan sözün anlamı, diğer söze aktarılır. Bu nedenle mürsel mecaz bir ad aktarmasıdır.

Deyim aktarması niteliğindeki istiareden farkı ise benzetme amacının olmamasıdır. Örneğin “Bütün kışla selam durdu” cümlesinde “kışla” sözcüğü, anlamca ilişkili olduğu “askerler” sözcüğünün anlamıyla kullanılmıştır. Başka bir deyişle “askerler” sözünün anlamı “kışla”ya aktarılmıştır. Bu aktarmada “askerler” ile “kışla” arasında benzerlik ilişkisi olmadığı için mürsel mecaz söz konusudur. Oysa “Gökyüzünün kandilleri yanmıştı.” cümlesinde “kandil” sözcüğü benzetme ilgisiyle “yıldız” sözcüğünün yerine kullanılmış, dolayısıyla açık istiare yapılmıştır.

♦ Mürsel mecaz oluşumunu sağlayan anlam ilişkilerinin başlıcaları şunlardır:

İç – Dış ilişkisi:

Mangal sönmeden sucukları getirin (kömür ateşi)

Parça – Bütün ilişkisi:
Bu takıma iyi bir sol ayak lazım. (futbolcu)

Soyut – Somut ilişkisi:
Bu kafayı değiştirmedikçe adam olamayız biz. (düşünce)

Neden – Sonuç ilişkisi:
F-16 lar gökten ölüm yağdırdı. (bomba)

Sanatçı – Yapıt İlişkisi: 
Cemal Süreya elinden düşmüyor bugünlerde. (kitabı)

Araç – Kullanıcı İlişkisi:
Sanatçımıza eşlik edecek değerli sazlarımızı sahneye davet ediyorum. (saz sanatçıları)

Yer-Toplum İlişkisi:
Alanya bu mevsimde bile denizin tadını çıkarıyor. (orada yaşayanlar)

Yer – Kişi/Kurum ilişkisi:
Çankaya kararnameyi imzalamadı. (Cumhurbaşkanı)

Nesne – Eklenti İlişkisi:
Telefonunuzu sekreterimize bırakın, biz sizi ararız. (telefon numarası)

Varlık – özellik ilişkisi
Seyirciler sahadaki on birimizi çılgınca alkışlıyor. (futbol takımımız)