Tevriye

TEVRİYE
♦ Birden fazla gerçek anlamı olan bir sözcüğü akla hemen gelen yakın anlamını değil de uzak anlamını kastederek kullanmaya “tevriye” denir. Bu sanatta sözcüğün uzak anlamı, yakın anlamıyla örtülmüş olur. Bu örtülülük bir nükteye dayandığında tevriye sanatında amaca uygunluk sağlanmış olur.

Bana Tahir Efendi kelp demiş
iltifatı bu sözde zahirdir
Mâliki mezhebim benim
zira itikadımca kelp tahirdir.
Nef’i

(Bana Tahir Efendi köpek demiş / Bana iltifat ettiği bu sözünden belli oluyor / Çünkü ben, Maliki mezhebindenim / Benim inancımca köpek temizdir.) (Bu kıt’a da “temiz” anlamındaki “tahir” sözcüğü bu ilk anlamıyla kullanılmış görülüyor; ancak asıl kastedilenin bu anlam olmadığı, “köpek tahirdir” derken “tahir” sözcüğüyle aslında Tahir Efendi’nin kastedildiği anlaşılıyor.)

Sarımsak da acı amma evde lazım bir dişi” (Bu atasözünde altı çizili sözcük öncelikle “sarımsak tanesi” anlamıyla düşünülüyor ve atasözünün “Evde hiç olmazsa bir diş sarımsak bulundurulması gerekir.” anlamını ilettiği sanılıyor. Ancak “dişi” sözcüğünün “kadın” anlamı akla geldiğinde atasözünün anlamı tümüyle değişiyor.)

Güzellerde vefa olmaz demek yanlıştır ey Baki
Olur vallahi billahi hemen yalvarı görsünler
Baki

(Şair, güzellerde vefa olmaz demenin yanlışlığını, onlara yalvarmak gerektiğini söylerken “yalvar” sözcüğünü uzak anlamı olan “para“yı kastederek kullanıyor.)

Yârin mendili nakışlı Okşadım ellerimle
Göz göz üzerimde Çevrenin bakışı
(Çevre: 1. mendil, 2. etraf)
Behçet Necatigil