Kemiklerin Karanlığı Özeti – Sam Millar

Kemiklerin Karanlığı Özeti - Sam Millar

KEMİKLERİN KARANLIĞI ÖZETi- SAM MILLAR

Genç bir çocuk olan Adrian karla kaplı bir ormanda kendi çapında bir gezinti yaparken bir kemiğe rastlar. Kremim ona birşey ifade etmiyordur fakat merakına yenik düşüp incelemeye başlar kekliğin üzerinde kuruluş et parçaları vardır. Acaba bir hayvanat ait olup olmayacağını düşünür. Kemiğini daha net birşekilde gorme k icin bu soğuk havada su bulamaz. Kendi idrarı ile kemiği temizler ama kemiğin neye ait olduğunu bi türkü bulamaz. Etraf ya başka kemik parçaları varmıdır bilmiyor.

Olma ihtimaline karşı da etrafı aramaya başlar ama havanın iyice bozmasi buna izin vermez. O da daha fazla hava kararmadan kemiği de yanına alarak evin yolunu tutar. Eve geldiğince babasının bihaber odasında sarhoş bir şekilde oturduğunu görür . Babasının neden böyle olduğunu elbetteki biliyordur yakın bir zamanda annesini kaybettiği icin babasının böyle bir bıyık halde olduğunu düşünür. Sonra odasına geçer. Ormanda bulduğu kemiği incelemeye başlar ama aklına hala bu kemiğin bir insana ait olabileceğini düşünmez.

Romanın ilerleyen sayfalarında farklı kişiler ve karakterler hakkında da bilgi vermektedir. Küçük bir berber dükkanı olan Jeremiah birde onun yanında çalışan Harris ile birlikte dükkândaydılar. Jeremiah müşteri ile ilgilenirken Harris elinde gazete okuyordu ve kayıp küçük bir kız çocuğu hakkında olan haberi okuyordu sesli bir şekilde. Jeremiah bu haberi duyduğunda tedirgin oldu içini bir şüphe sardı. Harris haberi okuduktan sonra diğer müşteriler ile ilgilenmeye başladı. Akşam olmuştu Jeremiah evine gitmişti. Eşi Judith kanepelerden birinde oturuyordu. Romandan bildiğim kadarı ile bağımlıydı. Ve Jeremiah ona her seferinde madde getiriyordu. Judith den uzaklaştırmaya çalışsada Judith onu sinirli ve öfkeli hali ile zoru kullanıp maddeyi onun elinden alıyordu. Jeremiah eşini çok seviyordu ama aynısı Judith için geçerlimidir bilmem.

Roman bölüm bölüm ilerlediği icin özetlerini bölüm bölüm alıyorum. Adrian kemik parçasının hala ne olduğunu çözemedi. Aslında ormana tekrar gidip farklı kemik parçaları olup olmadığını aramak istedi. Babası çalışma odasında iken ondan habersiz evden çıkıp ormana girdi. Dışarıda fazlası ile sis vardı. Kar olabildiyince fazla yağıyordu. Kara bata çıka ilerlemeye başladı. Arkasında bir iz bırakmadığı icin kendine kızıyordu. Daha da ilerlediğinde havanın karardığını farketti. Daha fazla ilerleyemeyeceğini anladi geri dönmek istedi fakar arkasında geri dönmesi için bir iz bırakmadığı icin kendine kızıyordu.

Hava olabildiğince kararmaya başladı. Golün kenarından geçiyordu. Kış aylarında dönmüş olan göle baktı. Gölde birşey dikkatini çekti. Donmuş bir gölde dikkatini çeken seye doğru ilerlemeye başladı. Golün üstü buz tutmuştu. Üzerinde yürüse buz kırılır mıydı bilmiyordu. Yavaşça ayağını attı buzun üstüne ve sakince hareket etmeye başladı. Buyrun üzerinde gördüğü sey netleşmeye başladı. Bi kola benziyordu. Tedirgin olmaya başladı ama buna rağmen ayakları obua gitmesini emrediyordu. Bulduğu şeye yaklaştığında kolu dışında gövdesinin bizim altına kalmış olan bir oyuncak bebek olduğunu farketti

Bunca yolu bunun icin gelmişti. Tam geri dönmek üzere iken buzda çatlamalar oluştu panikle geri gitmeyee başlamıştı ki buz parçalara ayrıldı ve suya düştü. Şu boyunu geçiyordu çırpınarak gölün kenarına çıkmayı başardı. Bu soğuk havada donmadan eve dönmeyi umit ediyordu. Sonra ormanın derinlerinde belki belirsiz görünen ürkütücü bir şeye takılıp kaldı. Bir kadın duruyordu-kadın olduğundan neredeyse emindi- hayalet gibi bembeyazdı ve öylece durmuş onu izliyordu. Soğuktan ve ormandaki kadından kaçmak için hızla harekete geçti ve koşabildiği kadar hızlı koşmaya başladı.

Jeremiah berber dükkanına gelmişti. Harris yime herzamanki gibi gazete okuyordu ve hala o kayıp olan küçük kiz çocuğundan bahsediyordu. Sonra Jeremiahin yanına geldi ve dedi ki sen sabah gelmeden önce polis buraya geldi ve kayıp ki z çocuğu ile ilgili birşeyler bilip bilmediğimi sordu. Başka bir zamanda seninle konuşmak icin geleceklermiş dedi Harris. Jeremiah birden tedirgin olmaya ve titremeye başladı. Lafı geçiştirmeye çalıştı. Ve dükkanda birdaha kayıp kiz veya cinayet ile ilgili konuşmasını istemediğini belirtti. Akşam ecine gittiğinde karısı uyuyordu. Judith odasına izinsiz girilmesini seviyordu. Ve Jeremiah yanına gitti icin sinirle ona bağırmaya başladı. Ardından Jeremiahin düş alması gerektiğini söyleyip onu odasından kovdu. Judith Jeremiahin peşinden gidip tek tel dikenleri olan sırt fırçasını alıp Jeremiahin sırtını sert bir şekilde keseleri bütün günün hıncını ondan cikariyormuscasina. Ardından bidaha idama izinsiz girme daha kötüsü olur diyerek tehitit edip odasına gitti. Jeremiah onu seviyordu. Dediği herşeye katlanıyordu da. Sadece polislerden endişeleniyordu.

Adrian, Royal Caddesindeki ana kütüphanedeydi. Görevliye kemiklerle ilgili bir kitap aradığını söyledi. Görevli ise aramadan elinde kemiklerle ilgili bir kitap olup olmadigina bakıyordu. Birden yaşlı bir huysuz adam geldi evinin oraya parçalanmış bırakılan gazeteyi sordu. Gazetem bir daha bu şekilde gelmesin diye görevliyi uyardı ve gitti. Adrian ise parçalanmış gazetede dikkatini ceken köşeye baktı. Kayıp bir kız çocuğu ile ilgili. Parçalanmış gazeteyi iyice incelerken bakışları fotoğraftaki kız çocuğunun elinde sallanan şeye takılı kaldı. Kızın elinde oyuncak bir bebek vardı, yüzü tuhaf bir şekilde sahici görünen bir bebek… Bebeğin yüzünden rahatsız olmuştu, ama onun midesini alt-üst eden şey; şişman kurt sineklerini andıran gözleriydi. Görevli ona seslendiginde dikkatini ona verdi. Elinde ‘Yeni Başlayanlar İçin Adli Antropoloji’ diye bir kitabın ikinci katta olduğunu söyledi. Adrian onu almak için yukarı çıkıyordu ama hala aklında o küçük kız çocuğunun olduğu haber vardı.

Adrian bütün gerçeği öğrenmişti annesinin bir sarhoş taksici yüzünden değil sarhoş olan babası yüzünden olduğunu yendiği an evin kapısını çarparak çıktı. Öfkesini dindirmeye çalıştı. Başaramadı. Karla kaplı olan ormana doğru yürümeye başladı. Hava iyice kararmıştı ve Adrian iyice yorulmuştu dizlerinin üzerine çöktü ve yere yığıldı. Bi sure sonra gözlerini açtığında üzerinde kar yığını vardı. Etrafta sesler duyuyordu belliki babasıydı ve fener ışığında görüyordu. Olabildiğince sesini duyurmaya çalıştı. Biri farketmişti yanına yaklaştı ama bu kisi babası değildi. Yaşlı bir adamdı. Onubarabasina götürdü ve klimayı acti. Adrian bu adamı biryerden tanıdığını hisseti. Ardından hatırladı ve dedi ki seni tanıyorum berberim kapalı olduğu için saçımı sen kesmiştin diye. Adam elindeki şırıngayı Adrianin boynuna sapladı. Bu seni ısıtır dedi adam. Adrianin gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Son kez adının ne olduğunu sordu yaşlı adam da “Ben senin dostunum, adım Jeremiah..” dedi ve gözleri kapandı.

Adrianin babası Jack oğlunun kayıp olduğunu hissetti çünkü 1 haftadır ortalarda görünmüyordu. Oğlunu bulmak için hiç istemese de odasını karıştırdı ve bir tüy ile kemik buldu şüphelendi. Arkadaşından yardım istedi tüyün bir kargaya ait olduğunu ve kemiğin ise yüksek.bir ihtimalle insana ait olduğunu yetişkin biri değil bir çocuğa ait olduğunu.. Ormana oglunu aramaya gitti tek başına karlar bahar yaklaşması nedeniyle yavaş yavaş erimeye başlamıştı. Ağaçların köşesinde ölmüş bir karga gördü ama yeni değil birkaç hafta önce öldüğü belliydi tüyü büyük ihtimalle oglu almıştı bu o kargaydı. Ilerlemeye devam etti . Oğlunun odasında bulduğu kemiğe benzer bikac kemik buldu ağaçların arasında ilerleşininse kemiğin diğer bütün parçalarını buldu. Bu bir cesetti. Jack hemen arkadaşı Benson’u ve helikopter yollamasını bir ceset bulduğunu söyledi. Cesedin elinde küçük bir şeker vardı. Bu berberin girişinde bulunan şekerlerin aynısıydı. Oğlunun odasında da bulmuştu ayni şekerleri. Ve herşeyi o zaman idrak etti. Oğlunu bulmalıydı.

Jack hala oğlunu arıyordu. Şüphelinin berber olduğunu anlamıştı. Hemen arkadaşı Benson u aradı ve yardım istedi. Ertesi gun Jeremiahi polis merkezinda sorgu için çağırdılar karısı onu uyarmıştı pot kırmaması için. Jack gözlem odasında durup Bensonun,Jeremiahi sorguya çekmesini izledi. Jeremiah sorulan bütün soruları olabildiğince lehine olmadan cevapladi. Suçlunun Harris olduğunu söyledi. Harris cocuklara düşkün biriydi. Çocukların sac kesiminden hero Harris sorumluydu. Benson,Jeremiahi bir süre daha sorguya çekti ve evine yolladı. Şimdilik anlattıklarını kayıt altına aldi. Bir süreliğine..

Jack Jeremiah’’ın anlattıklarına nedense inanmadı ve daha derin bir araştırma yapmak istedi. Bensondan eski yetimhaneye gitmek icin yardım istedi. Bensonla beraber terkedilmiş yetimhaneye gecenin bir vakti ararken odalardan biri dikkatini çekti çocukların olduğu odanın duvarlarında delikler vardı hepsi de eşit sıralı yan-yana. Jack bu durumdan şüphelendi ve araştırmaya devam etti.

Megan Thamson eşi, Peter ile kalkta yakaladığı balıkları yiyorlardı ama Megan rahatsız olmaaya başlamıştı ve midesinin bulandığını belirtti Petere. Peter onu umursamadı ve agaçaların orda biryerde kusmasını söyledi. Megan sinirle ve öfke ile kalkıp ormanın içine doğru yürüdü ve bi ağacın dibine kustu. Hava iyice bozmuştu ve yağmur yağmak üzereydi. Kamp alanına geri dönmesi gerekiyordu. Arkasını döndüğünde birseye basıp kaydı ve yere düştü. Kendi kendine hamurdandı insan kendi kusmuğuna basıp düşer mi diye. Ayağa kalktığında midesi katbekat bulanmaya başlamıştı. Kusmaya başladı ve çığlıklar atmaya. “Imdat! Yardım edin!!” Meganın aslında basıp kaydığı sey kendi kusmuğu değildi.. yan-yana duran iki cesetti..

Jack oğlunu aramaya devam ediyordu Jeremiah ve Judith in bu cinayetlerle bir bağlantısı olduğunu düşündü ve evlerine kadar gitti gecenin bir yarısı.. Evi iyice aradı tarafı evde kimse yoktu ama birkaç sey buldu küçük birnkutu ve icin de birkaç tane cocuk resimleri.. Öldürülen birkaç çocuğun resmi olduğuna adı kadar emindı. Evden çıktı ve evin yanındaki ahıra girdi kanka karışık iğrenç bir koku vardı ahırda. Gözlerini karanlığa alıştırmaya çalıştı. Ahırın köşesinde bir kadın oturuyordu. Ama hareket etmiyordu. Gözü karanlığa iyice alıştığında onun Judith olduğunu anladı. Onada bir yabancı olduğunu ve yolda kaldığını telefonunun kullanması gerektiğini söyledi. Başta Judith inanmış gibi yaptı ama Jack’ın anı refleks sonucu onu ele veedu ve tüfeği direk Jac’’ın bInin üstüne koydu. Jack ona oğlunun nerde olduğunu söyledi. O ise ondan bağımsız şeyler anlatmaya başladı. Önceden kaldigi bir yetimhanede görevlinin ona defalarca tecavüz ettiğini ve istismara uğradığını. Ama yakın hir zamanda o adamdan intikamını aldığını anlatıyordu.

Küçüklükten bu yaşına kadar intikam için beklemişti Judith. Jack sordu peki ölenlerin ne sucu vardı neden yaptın bunu dedi. Eşi olan Jeremiah ve Harris bulunan iki cesette onlardı. Onların bir ayak bağı olduğunu ve kurtulması gerektiğini söyledi. Onun amacı  sadece intikam almaktı. Jack’ın kafasına tuttuğu tüfek dışında kafasının arkasından da biri silah tuyuyordu. Judith anlatmaya başladı yetimhanedeyken ona cinsel istismarda bulunan adama kafa tutan yakın arkadaşı Michael’i anlatıyordu.

Micheal ı adama kafa tuttuğunda adam onu öldürüp yetimhanenin bahcesine gömmüş ve Judithe de daha fazla sınırları sırlarsa onunda arkadaşı gibi öleceğini söylemiş. Judith bunca yıl bunun intikamı ile beklemiş ve intikamını almış adamı öldürmüştü. Jack sordu peki küçük kız Nancy’nin ne sucu vardı diye. Judith ona da cevap verdi. O yetimhanedeki doktor Nancy’nin babasıydı ve yetimhanede çocuklara yapılan cinsel istismarlara göz yumuyordu ondan da bi bu şekilde intikam almalıydım. Onu öldürerek değil süründürerek dedi. Ve benim arkadaşım Micheal ölmedi yeniden doğdu. Evet Jack yeni Michelle tanış dedi ve Jack kafasını çevirdiğinde oglu ile gözgöze geldi o anda ahir kapısından Jack’in arkadaşı Benson elinde silahla Judithi gözünü kırpmadan vurdu. Adrian ise biran gözünü kırpmadan Bensona ateş etti ve Bensonun yanındaki Polis direk Adrianin elinden silahı aldı. Jack koşarak Bensonun yanına çöktü ve son kez arkadaşını kurtarmaya çalıştı ama başaramadı..

Benson öldü, Judithde ve suçlu Judithi aslında onun hir sucu yoktu intikamını aldi ama çocuklara bu şekilde bir girişimde bulunmaları mide bulandiriciydi ve hakliydida. Oğlum şuan gözaltında Benal bu vurmaktan cikma k için mahkemeyi bekliyor. Yetimhanenin yeri kazılıyordu şuan. Geçmişte olan bütün çocukların cesetleri tek tek ortaya çıkıyordu. Artık dayanacak bir dalı kalmamıştı sessizce evine gitti ve tek ümidi olan oğlunun çıkmasını bekledi..

OLAY ÖRGÜSÜ

Adrian adında bir çocuk ormanda gizemli bir kemik bulur.
Araştırmaları sonucu kemiğin bir insana ait olduğunu öğrenir.
Adrianin babası Jack eski bir polistir. Ve Afrikanın bulduğu kemikle ilgili araştırma yapar.
Adrian kemiğin bir insana ait olduğunu öğrendikten bi süre sonra ortadan kaybolur.
Babası oğlunu aramaya başlar ver bu sure icin De de kemiğin küçük bir kız çocuğuna ait olduğunu öğrenir.
Bir yıl önce kaybolan küçük bir kız çocuğuna.
Suçlu olarak mahalle beraberini sorguya alırlar. Çünkü küçük kız çocuğun elinde berberde çocuklara verilen şekerin paketleri bulunmuştur.
Şüpheli olan Jeremiah’ı sorguya aldılar.
Adrian esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu.
Babası Adriano bulmak icin elinden gelen bütün araştırmaları yaptı.
Oğlu Judithin elindeydi.
Judith Jeremiah ve Harris’ı öldürdü.
Daha çözüldü. Suçlu olarak Judith olay yerinde(evinde) Memur Benson tarafından öldürüldü.
Benson, Adrian tarafından vurularak öldürüldü.
Jack şuan hapiste olan oğlu Adrianin biran önce çıkmasını bekliyor ve hayatlarının tekrardan düzelmesi için ümit ediyor..

ANLATICI VE BAKIŞ AÇISI

 

İLAHİ BAKIŞ AÇISI:

Adam cebinden içi sıvıyla dolu bir şırınga çıkardı ve oldukça gelişigüzel bir hareketle, Adrian’ın boynuna sapladı.

Adrian canının acısıyla ve merakla boynuna dokundu. “Bu ne? Niye… niye yaptın bunu? Neydi… bu?

İlaç. Bütün yorgunluğunu alacak.Sadece gözlerini kapat ve uyu. Birazdan seni evine götüreceğim.”

“Senin… senin adın… ne?” diye sordu Adrian, göz kapakları gittikçe ağırlaşıyordu.

KAHRAMAN BAKIŞ AÇISI:

Kemik! Kemiği bulmuş! Bana kızgın! Fırsatım varken ona söylemeliydim! Şimdi dinlemek istemeyecek! Bir daha bana asla güvenmeyecek!

GÖZLEMCİ BAKIŞ AÇISI:

Orman karanlık olmasına rağmen arabanın farları etrafa sarımtırak bir parlaklık yayıyordu. Adrian, yorgundu, açtı ve titriyordu; az ötesinde gördüğü şeye daha dikkatli bakabilmek için öne doğru eğildi.

KİŞİLER (KAHRAMANLAR)

Adrian: Romanın başrolü.
Jack: Adrian’ın babası. Emekli polis.
Joe Harris: Berberde çalışan kişi.
Nancy Tier: 1 yıldır kayıp olan küçük kız çocuğu.
Jeremiah Grazier: Berberin sahibi. Judith’in eşi.
Judith: Jeremiah’’ın eşi. Madde bağımlısı.
Harry Benson: Jack’in eski ortağı ve en yakın arkadaşı.
William Wilson: Jack’’ın eski patronu ve Benson’un amiri.
Sarah: Jack’’ın sevgilisi.
Shaw: cinayet bürosu. Cesetleri inceleme ve otopsi çalışanı.
McTier: 1 yıldır kayıp olan Nancy’nin babası.
Richard Toner: Dina adamı, Aziz James Kilisesi’nin de papazı.
Megan-Peter Thamson: Ormanda kamp yapan iki evli çift. Ve Jeremiah ile Harrisin cesetlerini bulanlar.
Bay Tükürük: Yetimhanedeki çocuklara ve Judithe cinsel istismarda bulunan yaşlı adam.
Michael: Judith’in Yetimhanedeki tek ve en yakın arkadaşı. Edebiyat

ZAMAN

Olay soğuk bir kış gecesinde başlar. Ve romandaki olaylar kış dönemi boyunca devam eder.
Ayrıca kış ayının gece saatlerinde daha yoğun geçiyor.

MEKAN (UZAM)

Olay ilk olarak Barton Ormanında başlamıştır. Jeremiah’ın berberinde, Jeremiah’ın evinde, Jack’in evinde, polis karakolunda gerçekleşmiştir. Olaylar sırası ile bu mekanlarda gerçekleşmiştir.

-SORULAR-

1)Adrian kemiği nerde bulmuştur?

A) Barton Ormanı
B) Jeremiah’ın evinde
C) Terkedilmiş çocuk yetimhaneninde
D) Evlerinin arkasında
E) Buzlanmış gölün yakınlarında

2) Jack’ın en yakın arkadaşı kimdir?

A) Wilson
B) Jeremiah
C) Harris
D) Harry Benson
E) Nancy

3) Jack’ın sevgilisinin adı nedir?

A) Linda
B) Judith
C) Sarah
D) Nancy
E) Ella

4) Adrian Barton ormanı yakınlarında mezarlık olup olmadığını kime sormuştur?

A) Harris
B) Jack
C) Sarah
D) Harry Benson
E) Nancy

5) Shaw kimdir?

A) Nancy’nin babası
B) Adrian’ın arkadaşı
C) Otopsi çalışanı
D) Polis memuru
E) Judith’in eşi

6) Harris içmeye nereye giderdi?

A) Jeremiah’’ın evine
B) İçki satan büfelere
C) Üzüm Salkımları Barına
D) Körpecik Bara
E) Kendi evine

7) Adrian kemikler hakkında bir kitap almak için nereye gitmiştir?

A) Royal Caddesindeki Ana Kütüphaneye
B) Beliyo Kitabevine
C) Dergi kitap satan bir büfeye
D) Alışveriş Merkezine
E) Markete

8) Adrian karın altında mahsur kaldığında  onu kim kurtarmıştır?

A) Jack
B) Harris
C) Harry Benson
D) Sarah
E) Jeremiah

9) Adrian’ın babası, oğlunun hangi öğretmeni ile konuşmaya gitmiştir?

A) Elena
B) Bay Fleming
C) Alexandre
D) Bay Benson
E) McTier

10) Adrian’ın annesi Linda’yı kim öldürmüştür?

A) Sarhoş taksi şoförü
B) Peter
C) Jack
D) Harry Benson
E) McTier

ANLATIM TÜRLERİ

1)BETİMLEME : Köşelerde şüpheli ve belli belirsiz bir şekilde görünen kirli kıyafet döküntülerinin arkasından görünen kırışmış ve güneşte kalmaktan sararmış eski gazeteler, odanın zeminini kaplıyordu. Kullanılan alanın büyük bir kısmını-dörtte üçünü- kil kalıntılarından oluşan küçük dağlar kaplıyordu. Boşta kalan zeminde ise tamamlanmamış baş ve gövde heykelleri gelişigüzel bir şekilde etrafa yayılmıştı. Sanki kısa süre önce baltalı bir katil buraya ziyarete gelmiş gibiydi. Bir el kancası takımı Orta Çağ işkence aletleri gibi, korkunç bir şekilde tavandan sarkıyordu. Soru işareti şeklinde gölgeleri, çıplak çerçeveli resimlerin üzerine düşüyordu.

2) ÖYKÜLEME: Jack şimdi herşeyi anlıyordu, kadın bağımlıydı, zihin değiştiren güçlü bir uyuşturucuya kancayı takmıştı. Her şey bunu gösteriyordu; asır derece zayıf kalmış vücudu,açık renk gözbebekleri, hatta uyuşuk sesi ve tutarsiz, anlaşılmaz kelimeleri.

3) KANITLAYICI ANLATIM: Gerçekten bilmiyorum. Ne biçim bir soru bu? Bütün bunlar ne böyle? Neden bir çocuğu McDonal’s’a götürdü mü diye merak ediyorsunuz? Neden inanmıyorsunuz?.. Hayır! Siz.. Siz Joe’nun bu küçük kızın kaybolması ile alakası olduğunu düşünüyorsunuz, sırf polis memurları dükkâna geldiğinde tuhaf davrandı dedim diye mi? Hayır bu mümkün değil. Bana inanmalısınız..

4) EMREDİCİ ANLATIM: “Aklımdan neler geçtiğini nerden bilecekmişsin? Sana Adrian kaçmadı diyorum, anlıyor musun? O ilanı şimdi çıkar! Konuşarak boşa harcadığın her bir saniye, onu daha da uzaklaştırıyor, lanet olsun!”

“Sakinleş tamam mı? Son zamanlarda onunla hiç       tartıştınız mı?”

“Sadece şunu yapar mısın? Evet ya da hayır de…”

“Şimdilik bütün çalışanları alarma geçireceğim ve gözetlemeleri için onlara talimat vereceğim. Ama biz daha fazla birşey duyana kadar, en fazla bunu yapabilirim. Çocuk kurtarma alarmı yok! Anladın mı?”

ROMANDA BEĞENDİĞİM BEĞENMEDİĞİM BÖLÜMLER

BEĞENDİĞİM BÖLÜMÜ:

Dondurucu bir Pazar gecesinde kiliseye giderken, annesini keskin bir nefes için durup onu hareketsiz, dilsiz ve tamamen kıpırtısız bırakan şeydi yıldızlar.

Annesinin caddede nasıl durduğunu hatırlıyordu, ağzı korkuyla karışık bir şaşkınlık ve merakla açık kalmıştı. Sanki bir UFO görmüş gibiydi. Yanlarından geçip giden insanların annesine ve ona olan bakışlarını gördükçe rahatsız olmuştu ve, “N’oldu Anne?” diye sormuştu.

“Tanrı,” demişti annesi. Ve sonrasında sanki bir kehanetten bahseder gibi konuşmaya başlamıştı. “Hayatındaki şeylerin çok karanlık olduğunu düşündüğünde, Adrian daima şunu hatırla; ancak yeterince karanlık olursa yıldızları görebiliriz.”

BEĞENMEDİĞİM BÖLÜMÜ:

Bu romanda beğenmediğim herhangi hir parçası veya paragrafı yoktu. Her bölümü ayrı heyecanlı ve sürükleyiciydi.

METİN DIŞI NESNEL ÖĞELER

YAZARDAN KAYNAKLANAN NESNEL ÖĞELER:

Bölümler başlarda olmak üzere çoğu yerlerde kısa ve öz tutulmuştur. Ve yazardan kaynaklanan bazı olay mekanları.

YAYINEVİNDEN KAYNAKLANAN NESNEL ÖĞELER:

Kitap belli başlı bölümler halinde ayrılmıştır.
Kitap önce karton kapakla yapılmış, cinsi kitap kağıdıdır.

ROMANI ŞEKİL YÖNÜYLE İNCELEMESİ

ROMANIN ADI: Kemiklerin Karanlığı

ROMANIN YAZARI: Sam Millar

ROMANIN BASILDIĞI YER VE TARİH: Ankara/ 25 Aralık

ROMANIN YAYINEVİ: Agapi Yayınları

SAYFA SAYISI: 300

ROMANIN EBATLARI: 13X21

ROMANIN TÜRÜ: Edebiyat, Korku-Gerilim, Polisiye