Olvido Şiiri Açıklaması Ne Anlatıyor İncelemesi Tahlili

 

olvido

Aşağıda Ahmet Muhip Dranas’ın Olvido Şiiri Açıklaması Ne Anlatıyor İncelemesi Tahlili konusu ve teması yer almaktadır.

OLVİDO

Hoyrattır bu akşamüstüler daima.
Gün saltanatıyla gitti mi bir defa
Yalnızlığımızla doldurup her yeri
Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,
Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan
Lavanta çiçeği kokan kederleri;
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.

Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar
Unutuşun o tunç kapısını zorlar
Ve ruh, atılan oklarla delik deşik;
İşte, doğduğun eski evdesin birden
Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven,
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Ve cümle yitikler, mağlûplar, mahzunlar..

Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir;
İnsan, yağmur kokan bir sabaha karşı
Hatırlar bir gün bir camı açtığını,
Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu,
Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı..
Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.

Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla
Halay çeken kızlar misali kolkola.
Ya sizler! Ey geçmiş zaman etekleri,
İhtiyar ağaçlı, kuytu bahçelerden
Ayışığı gibi sürüklenip giden;
Geceye bırakıp yorgun erkekleri
Salınan etekler fısıltıyla, nazla.

Ebedi âşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
Artık olmayacak baharlar içinde.
Ey, ömrün en güzel türküsü aldanış!
Aldan, gelmiş olsa bile ümitsiz kış;
Her garipsi ayak izi kar içinde
Dönmeyen âşığın serptiği çiçekler.

Ya sen! ey sen! esen dallar arasından
Bir parıltı gibi görünüp kaybolan
Ne istersin benden akşam saatinde?
Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın,
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;
Hatıraların bu uyanma vaktinde
Sensin hep, sen, esen dallar arasından.

“Olvido” Şiirinin Konusu:

Olvido” adlı şiir, unutulmaya yüz tutmuş anılar üzerine yoğunlaşır. Şair, gün batarken ve karanlık çökerken geçmişinde yaşadığı günleri hatırlamaya başlar. Bu hatıralar bazen hoş bir düş, bazen de acı veren anılar olup şairi karmaşık duygular içine sürükler.

“Olvido” Şiirinin Açıklaması:

Bu parçada, bir şiirin ilk dizesi ve son dizesinin aynı olması üzerinden “akşam” kavramının derinliği inceleniyor. “Akşam” kelimesinin içerdiği farklı anlamlar ve çağrışımlar üzerinde duruluyor. Dıranas’ın bu zaman dilimini nasıl betimlediği ve bu betimlemelerin hangi duyguları, düşünceleri çağrıştırdığı anlatılıyor.

Güneşin batışıyla birlikte “akşam”ın bitişini, tükenen güzel kavramları hatırlattığı ve insan üzerinde hayranlık dolu bir etki bıraktığı belirtiliyor. Ahmet Muhip Dıranas’ın şiirlerindeki “akşam” betimlemelerinin, Ahmet Haşim’in eserlerinden etkilendiği ve bu zaman dilimine dair benzer duyguları ifade ettiği vurgulanıyor.

Şiirdeki tekrar eden zaman diliminin, bir döngüyü ve insanoğlunun yaşamındaki değişimi sembolize ettiği anlatılıyor. “Akşam”, insan ömrünün orta yaşlarından yaşlılığa doğru ilerleyişini simgeleyen bir zaman dilimi olarak kabul ediliyor. Günün bitişi, kaçırılan fırsatlar ve zamanın geçişi ile birlikte pişmanlık duygusunu uyandırıyor.

“Akşam”ın güneşin hükümdarlığından vazgeçmesiyle, ortaya çıkan yalnızlık ve ışıksızlık duygusu anlatılıyor. Şiirdeki bahçe ve lavanta çiçeği gibi imgelerle, şairin bilinçdışına, çocukluğuna ve derin duygularına yapılan bir yolculuğun işaretleri veriliyor.

Bu parça, “akşam” kavramının şiirdeki sembolik ve duygusal derinliğini açıklarken, şairin bu zamandaki duygu ve düşüncelerini yorumluyor.

Olvido şiiri, Dranas’ın hayatının farklı dönemlerini ve duygusal deneyimlerini sunuyor bize. Şiir, şairin geçmişine, çocukluğuna, gençliğine, aşk deneyimlerine ve hayatın farklı aşamalarına odaklanarak duygusal bir derinlik sunuyor. İçerisinde sembolik imgeler ve göndermeler bulunduran şiir, şairin hatırlama ve unutma arasındaki mücadelesini anlatıyor. Şiir, geçmişe dönük bir perspektiften, hatıraların, yaşanmışlıkların ve duygusal deneyimlerin anlamını ve etkisini vurguluyor.

Metin, şairin hayatının çeşitli dönemlerine odaklanarak şairin içsel dünyasını ve duygusal deneyimlerini ele alıyor. Şiir, çocukluk, gençlik, aşk, hayal kırıklıkları ve yaşlanma gibi temaları işleyerek şairin duygusal yolculuğunu aktarıyor. Ayrıca, hatırlama ve unutma arasındaki dengeyi ve bu denge üzerinden yaşamın anlamını sorguluyor.

Şiirde kullanılan imgeler, semboller ve göndermeler, şairin duygularını, hayatını ve düşüncelerini daha derinlemesine anlamamıza yardımcı oluyor. Aynı zamanda, şairin içsel çatışmalarını ve duygusal karmaşıklıklarını da yansıtıyor.

Sonuç olarak, metin, şairin duygusal zenginliğini, hayatın farklı yönlerini ve hatırlama ile unutma arasındaki dengeyi vurgulayan bir şiirin analizini sunuyor. Bu analiz, şairin içsel dünyasını ve duygusal deneyimlerini anlamamıza yardımcı olurken, insanın geçmişi ve hatıralarıyla olan ilişkisini de derinlemesine ele alıyor.