Kategori: Tanzimat Edebiyatı

1. Meşrutiyetin İlanı

1. MEŞRUTİYETİN İLANI Osmanlı Devleti’nin Batı karşısındaki askerî, ekonomik, bilimsel üstünlüğü sona ermiş; artık devlet adamları ve ay­dın kesim, Batı’yı ve Batı’daki gelişmeleri örnek almaya başlamıştır. 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı, Os­manlı Devleti’nin Batı’ya yönelişinin, Avrupa karşısında ezikliğinin ilk

Tanzimat Dönemi Edebiyatını Etkileyen Kültürel Yapı

TANZİMAT DÖNENİ EDEBİYATINI ETKİLEYEN KÜLTÜREL YAPI Osmanlı, çok uluslu ve kültürlü bir devlettir. Müslüman halkın dışında, gayrimüslim tebaanın oluşturduğu azınlıklar, Osmanlı Devleti’nin içinde her dönemde bulunmuştur. Azınlıklar, tarihin her döneminde kendi kültürel kimliklerini korumuşlar ve bu konuda hiçbir zaman herhangi

Tanzimat Dönemi Edebiyatını Etkileyen Siyasi Yapı

TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATINI ETKİLEYEN SİYASİ YAPI XVII. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti, dışarıda ve içeride (devletin kendi valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa‘ya bile söz geçirememesi vb.) başarısız olmuş ve buna bağlı olarak sarsıntılar geçirmeye başlamıştır; bu durumunu kurtarmak için (ordudan başlayarak)

Nabizade Nazım

NABİZADE NAZIM (1862 -1893) İstanbul’da doğan Nabizade Nazım; Mühendishane-i Berrî-i Hümayun idadisi’nde (topçu subayı yetiştiren okul) okumuş ve kurmay yüzbaşı olarak hayata atılmıştır. Askerî öğretmenlik yapmış, iki yıl Suriye’de bulunmuş ve İstanbul’a döndükten sonra genç yaşında kemik vereminden ölmüştür. Edebî

Şemsettin Sami

► Şemsettin Sami, Tanzimat Döneminde kendi gayretleriyle yetişen çok yönlü bir sanatçıdır. Yazı hayatına gazeteci olarak atılmış, çevirileri ile dikkatleri üzerinde toplamış, roman ve tiyatro denemeleri ile tanınmıştır ancak bunların ötesinde sözlük, ansiklopedi ve dil üzerindeki çalışmaları ile Türk kültürüne önemli

Tanzimat Döneminde İlk Roman ve Hikayeler

TANZİMAT DÖNEMİNDE İLK ROMAN VE ÖYKÜ ÖRNEKLERİ Tanzimat edebiyatında ilk roman, bir çeviridir. Yu­suf Kâmil Paşa’nın 1862’de Fransız yazar François Fenelon’dan yaptığı “Telemak” adlı çeviri ro­man, büyük ilgiyle karşılanmıştır. Victor Hugo’nun “Sefiller“i, 1862’de “Mağdurîn Hi­kâyesi” adıyla çevrilmiştir. 1864’te Daniel Defoe’nun