Meddahlık

Meddah Nedir Ne Demektir

Meddah, seyirlik halk oyunlarının kimi ortak öğelerini kullanarak anlatan kişidir. Meddahlık, 17. yüzyıldan sonra bir yandan gerçekçi hikâyeciliğe dönüşmüş; bir yandan da saray maskaralarının ve mukallitlerinin hünerlerini de benimseyerek taklit ve temsil yönünü geliştirmiş, böylece seyirlik bir sanat özelliğini kazanmıştır.

Meddah adı verilen kişinin, bir hikâyeyi canlandırarak anlattığı bu sanat, bir bakıma tek kişinin oynadığı bir tiyatro oyununa benzer. Meddahın anlatımında “dedi, cevap verdi, söyledi…” biçiminde söylenenlerin bir anlatıcı tarafından aktarılmasını sağlayan ifadeler yoktur. Meddah bu tür aktarma araçlarına başvurmadan, ses ve şive değişikliğiyle konuşanların kişiliğini belirtir. Yani anlatma yöntemini değil, gösterme yöntemini kullanır.

Meddahlık geleneği, Batı etkisinin başlamasından sonra gelişiminin son döneminde hikâyecilik öğesini tümüyle atarak sadece göstermeye dayalı bir sanat olmuştur.’Örneğin son meddahlardan Borazan Tevfik, şehir hayatının günlük sahnelerini sadece taklitlerle, bir hikâyeye bağlamadan canlandıran bir sanatçı olarak tanınmıştır. Meddah Sururi de aynı tekniği plaklarında denemiştir. 20. yüzyıl başlarında Ahmet Rasim ve Ercüment Ekrem Talu, bu geleneği günlük gazetelerde mizah yazılarıyla sürdürmek istemişlerdir.

Meddahlık Geleneği ve Özellikleri Nelerdir

  • Meddah taklit yaparak hikâyeler anlatan; anlattığı hikâyeyi bir bakıma, tek başına oynayan kişidir.
  • Meddahlık, perdesi, sahnesi, dekoru, kostümü tek kişide, meddah denen sanatçıda, toplanmış bir gösteri (temaşa) sanatıdır.
  • Meddah, dinleyicilerden daha yüksekçe bir sekiye konmuş bir sandalyeye oturarak hikâyelerini anlatır.
  • Meddahın anlatışını, günlük yaşamdaki olaylar, masallar, destanlar, hikâyeler ve efsaneler oluşturur.
  • Meddah, aksesuar olarak bir mendil ve bastondan yararlanır. Mendili türlü ses ve şive taklitleri yaparken ağzını, burnunu kapamak için; bastonu da çeşitli sesler, gürültüler (efekt) çıkarmak için kullanır.
  • Meddah, genellikle güldürücü ama ahlaki ve edebi sonuç çıkarılacak hikâyelerine klişeleşmiş “râvıyân-ı ahbar ve nâkılân-ı asar ve muhaddisân-ı rüzigar şöyle rivayet ederler ki” şeklinde söz başı ile başlar, daha sonra kahramanları sayıp hikayesini anlatır.
  • Meddahlık, özellikle, ramazan gecelerinde, bayramlarda, sünnet düğünlerinde halkın rağbet ettiği bir sanattır.
  • Meddahlar hakkında bilgilerimiz Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar gitmektedir. Anadolu’da yakın zamanlara kadar devam eden bu gelenek televizyonun yaygınlaşmasıyla yok olmuştur. Bu sanatın günümüzdeki uzantısı stand-up yapan shovvmenlerdir.

Meddah Örneği Metinleri

Haşmet Zeybek’in” Zilli Şıh’ adlı meddah hikâyesinin giriş bölümünden “
Hay hak,
Hak dostum, Hak!
Bir çuval altın bırak
Hamal parasını da ayrı bırak.
Kimseler alınmasın
Bizimkiler salınmasın
Görevliler gocunmasın
Seyircimiz gocunmasın
isim isme
Kişim kimse
Cisim cisme
Semt semte benzer
İşte serdik gözünüzün önüne halımızı
Yeşilimizi, alımızı, tutanağımızı, dalımızı
Başlatalım artık masalımızı…
Öyle başlayalım deyince hemen başlanmaz
Her önüne gelen taşlanmaz
Kuralım bir dünya
Âşık Yunus’tan alalım bir destur.
Ahi bizi tutmasın
Adı yerde kalmasın.
Âdem vardır cismi temiz
Arı vardır uçup gezer
Alır abdest olmaz temiz
Teni tenden geçip gezer
Halkı tân eylemek nemiz
Softa bizden kaçıp gezer
Bilcümle vebal bizdedir.
Arı biziz bal bizdedir
Yer ve zaman
İşte bir mekân
Koca bir meydan
Etrafı çepeçevre dükkân
Dükkânlar karşı karşı
Cıvıl cıvıl bir çarşı
Esnafın piri
Yüce Ahi Evran Veli
Alalım bir destur:
‘- Her sabah besmele ile açılır dükkânımız
Ahi Evran Velf’dir pirimiz hünkârımız.’
Hep birlikte asma kilide sokulur anahtarlar
Döndürü döndüm açar parmaklar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir