Şiirde Sapmalar

“Sapma” sözcüğü bir dil bilimi ya da şiir terimi olarak sözcüklerin ses, biçim, anlam özelliklerinde ve dilin söz dizimi niteliklerinde bilinçli olarak değişikliğe gitmeyi, ortak dilde bulunmayan yeni söz değerleri bulmayı ifade eder. Şairin dil üzerindeki tasarruf gücünü gösteren sapmalar, anlatımı etkili kılmanın yollarından biridir.

Sözcüksel Sapmalar
♦ Dilde var olan kök ve ekleri kullanarak ortak dilde bulunmayan sözcüklerin türetilmesidir.

“Her kime kim dervişlik bağışlana
Kalpı gide pak ola gümüşlene”
(Yunus Emre)

“Gördüm, deniz dedikleri bin başlı ejderi
Gördüm… güzel vücudunu zûmrütleyen deri
Keskin bir ürperişle kımıldandı anbean”

(Yahya Kemal Beyatlı)

“Ben tuttum seni
Yazdım sevgiledim”
.. (Özdemir Asaf)

“Sevişik bir keçi yumukgöz oğlağına
Özüne aşk sızmış o sütü emziriyor”
(Metin Eloğlu)

Gözleri göz değil gözistan(Cemal Süreya)

Dil Bilgisel Sapmalar
♦ Sözcük çekimlerinde kalıplaşmış, belli kurallara bağlanmış kullanımların dışına çıkmak ya da sözcükleri söz dizimi kurallarına aykırı olarak dizmektir.

Şiir de, duraklarda, dinlenirdir, dinlenir” (Ece Ayhan)
“Ben nice gözle nice denizle nice gazel

Rimle gördüm rimle bildim rimle yaşadım seni”
Sen ne iydin güzeldiysen de çirkindiysen de
Kocan ne iydi sonra Niyde ilinde gökyüzleri
(Cemal Süreya)

“Gibi bir Erzurumlu yanından geçen minarelerin
Daracık ıslığına buyur etmiş bütün mavilikleri”
(Cemal Süreya)

“Ah karpuzun içindeki kesmece delikanlım istanbul”
(Ah istanbul! Kesmece karpuzun içindeki delikanlım)
(Ece Ayhan)

Sessel Sapmalar
♦ Bu tür sapmalar, sözcüklerin ortak dildeki söylenişlerini değiştirmek, sözcüğün bilinen sesleri yerine başka sesler getirmek suretiyle yapılır.

“Kimseyi seslemeyorum
Aldatmayorum kimseyi
(Özdemir Asaf)

kanlı canlı bir kızcağız gözleri bağdem yeşili
(Attila ilhan)

Anlamsal Sapmalar
♦ Anlamsal sapmalar, büyük ölçüde istiareye dayanır. Şiir dilinin temel özelliklerinden biri olan istiare, imgenin ve alışılmamış bağdaştırmaların da ortaya çıkışındaki etkenlerden biridir.

Çocuk e harfine yaslanmış uyuyordu
(ismet Özel)

Ellerim takılırken rüzgârların saçına
(Faruk Nafiz Çamlıbel)

Yazımsal Sapmalar
Bu tür sapmalar, şiirin yazı düzeninde olan değişiklikleri kapsar. Her dizenin büyük harfle başlaması şiirin en geleneksel özelliklerinden biridir. Attila İlhan, Ece Ayhan, Turgut Uyar gibi şairlerden başlayarak günümüz şairlerinin çoğu, dizeleri küçük harfle başlatırlar. Bunun dışında sözcükler ya da heceler arasında bırakılan boşluklar, eğik bir çizgi ile sözcüğün hecelerini birbirinden ayırmak, sözcüğün bir parçasını alttaki dizeye almak, dizeleri aynı düşey çizgide dizmemek, büyük harfleri kuraldışı kullanmak yazımsal sapmaların başlıcalarıdır.

EY Bütün Kadınlar Uzak…
güneşi övmüyorum.
Ve kanım ne güzel akıyor…
ıslak taşlıklarda sankfiıerşey
(Turgut Uyar)

“izmir limanında battığı suya çöktüğüm
toprağın ve suyun korktuğu malum”
(Attila ilhan)

Silinmiş bir deniz
Eğilip bakmam sulara”
(Behçet Necatigil)

upuzun
ve yıldız ve hanım ve kavak yorgun
(Attila ilhan)

Letrçesel Sapmalar
♦ Şiirde ölçünlü (standart) dil yerine çeşitli lehçe ve ağızlarda kullanılan sözcüklere yer vermek, şiir dilindeki sapmalardan biridir.

“dalah tepti dalah ciğerim kebap oluptur
ben tartımaklı adam ıscahım ıscah sahi
avuçlarım ataştırkine gözler göldür gölektir el
ıscah ayak ıscah sıtma ıscah ve mavi”
(Attila ilhan)

Kesimsel Sapmalar
♦ Kesimsel sapma, lehçesel sapmaya benzer şekilde, şiirde ölçünlü dilden ayrılarak toplumdaki belli bir kesimin kullandığı sözcüklere yer verilmesidir. Aşağıdaki örnekte gazetecilikle ilgili sözcükler kullanılmıştır:

“yazı işleri müdürlerine not ‘rotterdam olayının bir
telefotosu servise konulmuştur’ geçeceğiz”
(Attila İlhan)

Tarihsel Dönem Sapmaları
Şiirde eski dönemlerdeki sözcükleri kullanmak (arkaizm) da bir sapma türüdür.
“büyük bir şaşaadır ölüm
ebrulu nurlarla gelir öyle bir yanardağdır ki öfkesi
mutantan desturlarla gelir”
(Attila İlhan)