Şiir ve Gelenek

ŞİİR ve GELENEK

Gelenek Nedir?
♦ Türkçe Sözlükle “gelenek” şöyle tanımlanıyor: “Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane.”

Gelenek ve Şiir
♦ Farklı alanlarda çeşitli anlamlarla karşımıza çıkan “gelenek” sözcüğü, edebiyatta “önceki kuşaklardan miras kalan eserlerin genel özellikleri; sonrakilerce de benimsenerek sürdürülen tutum ve anlayış” anlamında kullanılmıştır. Şiirde de gelenek dendiğinde genel olarak “şiirin üretilme sürecinde şairi yönlendiren ilke ve kurallar bütünü, şairin benimsediği, bağlı kaldığı zevk ve anlayış” anlamı öne çıkmıştır.

♦ Geleneğin oluşmasında en önemli etkenlerden biri kuşkusuz, sosyal ve kültürel ortamdır. Şiir, içinde doğduğu sosyal ve kültürel ortamın etkilerini taşır. Tarih içinde bir toplumsal yapı bir sonrakine eklemlenirken sosyal ve kültürel yapıdaki değişim süreci sanatta ve şiirde de yaşanır. Bu değişim süreci şiir geleneğini zenginleştirirken geleneğin içinde birtakım kolların oluşmasına da yol açar.

Türk Edebiyatında Şiir Geleneği
♦ Her dilin kendine ait bir şiir geleneği vardır ve bu gelenek, edebiyatın tarih içindeki gelişim süreci içinde oluşur. Türk edebiyatında da şiir geleneği, Türk edebiyatı tarihi içindeki dönemlere paralel bir gelişme izlemiştir. Buna göre, Türk edebiyatında şiir geleneğinin oluşum süreci Türklerin İslamiyeti kabul etmelerinden önceki dönemde başlar. İslam uygarlığı çevresinde halk şiiri ve divan şiiri olmak üzere iki büyük kola ayrılan bu gelenek, Batı uygarlığının etkisiyle serbest şiir, saf şiir, modern şiir gibi yeni halkaların
bünyesine eklenmesiyle günümüze ulaşır.

Şairin geçmişle olan ilişkisini açıklamak gerekirse şöyle denebilir: O, geçmişi ne şekilsiz bir birikim olarak alıp eserlerini onun üzerine oturtabilir, ne beğendiği birkaç yazarın eserlerini örnek kabul edebilir, ne de eserini tamamen tercih edilen bir tek devir üzerine inşa edebilir. Bu üç yoldan birincisi kabul edilemez, ikincisi önemli bir gençlik tecrübesi sayılabilir, üçüncüsü ise şairin sanatının gelişmesinde çok faydalı, memnuniyet verici bir gelişmedir. Sanatçının bilincinde olması gereken asıl şey, geçmişin en belli başlı eserlerinde, bazı değişikliklere uğrasa da esasta aynı kalan ve zamanımıza kadar akıp gelen ana çizgisidir.