Faruk Nafiz Çamlıbel

Faruk Nafiz Çamlıbel

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL HAYATI BİYOGRAFİSİ

1898’de İstanbul’da doğan Faruk Nafiz Çamlıbel, ilk ve orta öğreniminden sonra dört yıl boyunca Tıp Fakültesine devam etmiş, ardından şiire olan merakı yüzünden tıp eğitimini yarım bırakmıştır. Şiir yazmaya lise yıllarında başlayan, yazdığı bu şiirleri çeşitli dergilerde yayımlayarak sanat ve edebiyat çevrelerinin dikkatini çekmeyi başaran Faruk Nafiz, 1917’de Hakkı Tahsin, Fahri Celal ve Yusuf Ziya ile birlikte Servet-i Fünûn dergisinin yönetimini üstlenmiş, 1918’de İleri gazetesinde çalışmaya başlamış, 1922’de Kayseri Lisesine edebiyat öğretmeni olarak atanmıştır. Uzun yıllar çeşitli okullarda edebiyat öğretmeni olarak çalışan Faruk Nafiz, 1933’te Anayurt dergisini yayımlamaya başlamıştır.

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL EDEBİ KİŞİLİĞİ SANAT ANLAYIŞI

Akbaba, Mizah, Karikatür gibi dergilerde mizah şiirleri de yayımlayan Faruk Nafiz, 1946’da siyasete atılarak milletvekili seçilmiş, 27 Mayıs 1960 askeri darbesine kadar da bu görevini sürdürmüştür. Darbeden sonra tutuklanarak Yassıada’ya götürülen şair, Haziran 1960 ile Eylül 1961 arasında burada tutuklu kalmıştır. Yassıada yargılaması sonucunda beraat eden Faruk Nafiz, tutukluyken yaşadıklarından ve eşi Azize Hanım’ın vefat etmesinden ötürü çevresiyle ve politikayla bağlarını kopararak yalnız yaşamaya başlamış, 8 Kasım 1973’te geçirdiği kalp krizi sonucunda vefat etmiştir.

Şair, ilk şiirlerini Servet-i Fünun ve Fecr-i Âti şairleriyle Cenap Sahabettin ve Yahya Kemal Beyatlı’nın etkisinde kalarak aruzla yazmış, bu şiirleri 1918’de “Şarkın Sultanları” isimli kitabında bir araya getirmiştir.
Daha sonra Millî Edebiyat hareketine katılarak hece ölçüsüyle ve anlaşılır bir Türkçeyle şiirler kaleme almaya başlayan şair, bu süreçte “Gönülden Gönüle” (1919), “Dinle Neyden” (1919) ve “Çoban Çeşmesi” (1920) isimli kitaplarını yayımlamıştır.
“Çoban Çeşmesi” isimli kitabını yayımlayana dek aşk şiirleri yazan bir şair olarak bilinen Faruk Nafiz, bu kitabıyla birlikte memleket sevgisini ele alan, Anadolu gerçeğini lirik bir anlatımla dile getiren bir şair olarak da bilinmeye başlanmıştır. Şair, 1936’da yayımladığı “Akarsu” isimli kitabında Çoban Çeşmesi’nde ulaştığı şiirsel başarıyı yakalamış, bu kitabında da millî hassasiyetleri ve yaşadığı ülkenin tarihsel ve kültürel macerasını şiirleştirmeye devam etmiştir.

“Hecenin Beş Şairi”nden biri kabul edilen Faruk Nafiz, mizahi şiirlerinde İsmail Vecih, iğne İle Kuyu Kazan, Kalender, Tatlı Sert gibi takma adlar kullanmıştır.

Şiir kitapları: Şarkın Sultanları (1918), Dinle Neyden (1919), Gönülden Gönüle (1919), Çoban Çeşmesi (1926), Suda Halkalar (1928), Bir Ömür Böyle Geçti (1933), Elimle Seçtiklerim (1934), Boğaziçi Şarkısı (1936 – Sadettin Kaynak’la birlikte), Akarsu (1936), Tatlı Sert (1938), Akıncı Türküleri (1938), Heyecan ve Sükûn (1959), Zindan Duvarları (1967), Han Duvarları (1969).

Tiyatroları: Canavar (1926), Akın (1932), Özyurt (1932), Kahraman (1938), Ateş (1939), Dev Aynası (1945), Yayla Kartalı (1945).