Anı (Hatıra)

Anı (Hatıra) türü nedir genel özellikleri nelerdir anının tarihi gelişimi türk edebiyatında anı hatıra yazarları örnekleri ilk anı… 

anı hatıra

♦ Anı, bir kimsenin yaşamı boyunca başından geçen ya da tanık olduğu önemli olaylar, tanıdığı kişiler üzerine yazdığı yazıdır. Anı yazılarında anlatıcı, yazarın kendisidir; yani kurmaca bir kişi değil, gerçek kişidir.

♦ Anı yazıları da günlük gibi içtenlik ve gerçeklik üzerine temellenir. Anı yazarının doğruluk, cesaret, açık sözlülük gibi erdemlere sahip olması, anlattıklarını güvenilir kılar.

♦ Bir insanın anılarını yazması genellikle, kaybolup gitmesini istemediği bir gerçeği ortaya koymak; tarih ve kamuoyuna hesap vermek; gelecek kuşaklara uyarılarda bulunup ders vermek gibi ihtiyaçlardan kaynaklanır.

♦ Anılar da günlükler gibi yazarın tanıklığına dayanır. Yalnız, günlük günü gününe yazılırken anılar aradan yıllar geçtikten sonra ve daha çok, bellek gücüyle yazılır. Anı bu yönüyle tarihe de yaklaşır. Ancak, tarihten beklenen nesnellik, belgelere dayanma gibi zorunluluklar anılardan beklenmez.

♦ Anılar büyük ölçüde bellek gücüyle yazılsa da anı yazarının mektuplardan, günlüklerden fotoğraflardan, kimi belgelerden, dergi ve gazetelerden, tanık kişilerden yararlandığı da olur.

♦ Anılar portre biçiminde de yazılabilir. Anı – portre denilen bu tür örneklerde yazar, tanıdığı bir kişiyi belirli yönleriyle görüntülemeye çalışır.

♦ Eski Yunan edebiyatında Ksenephon‘un (MÖ 427 – 355) “Anabasis” adlı eseri ilk anı örneklerinden sayılır. Saint Simon (1675 – 1778), Chateaubriand (1867 – 1848) Batı’da çok yaygın olan anı türünün önemli yazarlarındandır.

Türk edebiyatında anı türünün en eski örneği ise 16. yüzyılda Hindistan’da güçlü bir devlet kurmuş olan Babür Şah (1488 – 1530)’ın “Babürname” adlı eseridir. Ziya Paşa‘nın “Defter-i Amal”, Muallim Naci‘nin “Ömer’in Çocukluğu”, Halit Ziya Uşaklıgil’in “Saray ve Ötesi”ile “Kırk Yıl”, Halide Edip Adıvar‘ın “Mor Salkımlı Ev” ile “Türkün Ateşle İmtihanı”, Yusuf Ziya Ortaç’ın “Portreler” ve “Bizim Yokuş”, Yakup Kadri Karaosmanoğlu‘nun “Zoraki Diplomat” ve “Politikada 45 Yıl”, Falih Rıfkı Atay’ın “Çankaya”adlı eserleri edebiyatımızda bu türün tanınmış örneklerindendir.