Aşık Edebiyatı

Aşık Edebiyatı – Âşık Tarzı Halk Şiiri:

“Saz şairi, halk şairi, çöğür şairi, meydan şairi” gibi adlarla da bilinen âşıkların meydana getirdikleri şiirler, bu gelenek içinde değerlendirilmektedir. Bu şiir geleneğinin belli başlı özellikleri şunlardır:

1. Âşık tarzı halk şiiri, özellikle yapı ve ahenk unsurları yönünden İslamiyet öncesi Türk şiirinin devamı niteliğindedir.
2. Âşıklar, usta-çırak geleneği içinde yetişen kişilerdir.
3. Âşık tarzı halk şiiri ürünleri, kendilerine özgü ezgilerle söylenmiş, bu ezgilerin oluşturulmasında Türk halk müziğinin en önemli enstrümanı olan ve “bağlama, çöğür, cura, bozuk, divan” gibi çeşitleri bulunan sazdan yararlanılmıştır.
4. Âşıklar, şiirlerini sözlü gelenek içinde oluşturmuş, bu şiirlerin sonraki zamanlara aktarılması da çoğunlukla bu şekilde olmuştur.
5. Âşıkların bir bölümü köylerde, bir bölümü göçebe  aşiretler arasında , bir kısmı asker ocaklarında, bir diğer kısmı da kasaba ve kentlerde yaşamış ve ürün vermiştir.
6. Âşık tarzı halk şiirinde nazım birimi dörtlüktür. Şiirlerin çoğu hece ölçüsüyle söylenmiştir.
7. Âşık tarzı halk şiirinde daha çok yarım kafiye kullanılmış, bazen sadece rediflerle ses benzerliği sağlanmıştır.
8. Söz sanatlarından en çok benzetme ve açık istiare kullanılmıştır.
9. Aşık Edebiyatının en çok işlenen teması aşktır. Aşk temasının dışındaki önemli temalar şu şekilde sıralanabilir: Özlem, tabiat, mertlik, ölüm, toplumsal problemler, din, zamandan şikâyet.
10. Bu şiir geleneğindeki nazım şekilleri koşma, semai, varsağı ve destandır.
11. Âşık tarzı halk şiiri ürünleri, temalarına göre şu nazım türleriyle adlandırılmıştır:

  • a. Güzelleme: Aşk, doğa gibi temaların ele alındığı şiirler.
  • b. Koçaklama: Yiğitlik, kahramanlık, savaş gibi temaların işlendiği şiirler.
  • c. Taşlama: Bir kişi ya da topluluğun bozuk, beğenilmeyen yönlerinin dile getirildiği şiirler.
  • d. Ağıt: Sevilen bir kişinin ölümünden ya da büyük âfetlerde yaşanan toplu kayıp ve yıkımlardan duyulan üzüntünün dile getirildiği şiirler.