Kategori: Türk Edebiyatı Konu Anlatımı

Servet-i Fünun Edebiyatında Tiyatro

SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA TİYATRO ♦ Tanzimat Dönemi‘nde büyük bir atılım yapan Türk tiyatrosu II. Abdülhamit‘in İstanbul’da Gedikpaşa‘daki Osmanlı Tiyatrosu’nu yıktırması üzerine gerilemiş, sanat ve fikir değeri taşıyan eserlerin oynanmasına izin verilmeyince de Türk sahnelerini tuluat kumpanyalarının melodram ve farsları doldurmaya

Eylül Özeti

Eylül Romanı İlk Ne? Eylül romanı edebiyatımızdaki ilk psikolojik romandır. Servetifünun‘un en büyük ikinci romancısı olan Mehmet Rauf tarafından kaleme alınmıştır. Eylül Romanı Konusu: Evli bir kadınla, kocasının yakın arkadaşı olan bir adam arasında yaşanan yasak aşk anlatılmaktadır. Eylül Romanı

Servet-i Fünun Döneminde Roman ve Hikaye

SERVETİFÜNUN EDEBİYATINDA ROMAN ve HİKÂYE 1. Fransız edebiyatından Balzac, Flaubert, Zola, Goncourt Kardeşler gibi yazarlar örnek alınmış; realizm ve natüralizm akımlarından etkilenilmiştir. 2. Olay örgütleyici yapıdan karakter sentezleyici yapıya geçilmiş, kurgu bakımından Batı’daki romanlar ayarında örnekler verilmiş, modern Türk romanının

Osmanlıcılık

Osmanlıcılık ♦ Osmanlıcılık, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içinde yaşayan her Osmanlı vatandaşını ırk, din, dil ayrımı yapmaksızın eşit kabul eden siyasî akımın adıdır. ♦ Osmanlıcılık, esas olarak Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve yükseliş dönemlerinde benimsediği bir devlet felsefesi olmakla birlikte Tanzimat ve

Ahmet Haşim

Ahmet Haşim Kimdir Hayatı (Biyografisi) Bağdat’ta doğdu. Babası mülkiye kaymakamlarından Arif Hikmet Bey’dir. Çocukluğu Bağdat’ta annesinin müşfik kanatları altında geçti. Annesinin ölümü üzerine babasıyla birlikte 12 yaşında istanbul’a gelerek Mektebe-i Sultanide (Galatasaray Lisesi) yatılı okudu. Hocası Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun etkisiyle

Servet-i Fünun Döneminde Gazetecilik

SERVETİFÜNUN EDEBİYATINDA GAZETECİLİK ♦ Tanzimat Dönemi’nde daha çok gazete sütunlarında toplanmış olan edebî çalışmalar bu dönemde dergilere geçmiş, çeşitli dergilerin etrafında farklı eğilimler bir araya gelmiştir. Yeniliği temsil edenler önceleri Malumat (1893), Mektep (1895) dergilerinde görünmüşler, daha sonra Servet-i Fünûn