Kategori: Türk Edebiyatı Konu Anlatımı

Manzume ve Şiir

En eski zamanlardan bu yana gerek edebî gerekse de öğretici metinler, şu ifade ediş yöntemlerinden biriyle oluşturulmuştur: Nazım ve nesir. Nazım; duygu, düşünce ve olayların ölçülü, çoğu zaman da kafiyeli mısralarla anlatılması yöntemidir. Nazımla yazılmış kısa metinlere manzume, uzun metinlere

Metin ve Şair

METİN VE ŞAİR İnsan ürünü her eserle o eserin yaratıcısı arasında hem doğrudan hem de dolaylı bir bağ kurmak mümkündür. Şiir de insan ürünü bir eser olduğuna göre şiirle şiirin yaratıcısı yani şairi arasında hem doğrudan hem de dolaylı bir

Metin ve Zihniyet

METİN VE ZİHNİYET Tarihin belli bir döneminin toplumsal, siyasi, idari, askerî, sivil, ekonomik vb. gerçekleri sonucunda söz konusu dönemde oluşan duygu, anlayış ve zevk bütününe zihniyet denir. Zihniyet, insanların yaşam tarzlarını, düşünce yapılarını, duygu dünyalarını ve sanat zevklerini etkileyen ve

Teşhis (Kişileştirme)

Teşhis (Kişileştirme) Nedir? :  insan dışındaki varlıkları (hayvan, nesne, kavram vb.) insana özgü niteliklerle anlatmaya teşhis denir. Teşhis sanatının olduğu her yerde kapalı istiare de vardır. ÖRNEK 1 Lügat bir isim ver bana hâlimden. Herkesin bildiği dilden bir isim Eski

Milli Edebiyat Döneminde Hikaye

MİLLÎ EDEBİYAT DÖNEMİ HİKÂYESİNİN ÖZELLİKLERİ: Tanzimat’la edebiyatımıza giren “hikâye“, zamanla Batılı anlamda olgunluğa ulaşmıştır. Millî Edebiyat Döneminde, “Genç Kalemler” dergisindeki “Yeni Lisan” makalesinde dile getirilen konulara, hikâye türündeki edebî ürünlerde de uyulmuştur. Özellikle Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Reşat Nuri