9. Sınıf Edebiyat Yeni Sınav Sistemine Uygun Yazılıda Çıkabilecek Çalışma Soruları ve Cevapları – 2023

9.SNIFLAR TÜRK DİLİ VE EDEBİYAT DERSİ 1.DÖNEM 1.ORTAK YAZILI SINAV SORULARI

9. Sınıf Edebiyat Yeni Sınav Sistemine Uygun Yazılıda Çıkabilecek Çalışma Soruları ve Cevapları - 2023

9. Sınıf Edebiyat Yeni Sınav Sistemine Uygun Yazılıda Çıkabilecek Çalışma Soruları ve Cevapları – 2023

1. “Niçin düşünüyoruz?” sorusunu anlam bütünlüğü olan ve en az beş cümleden oluşan bir paragraf
yazarak cevaplayınız. Yazdığınız paragrafın yazım ve noktalama kurallarına uygunluğu,
değerlendirmeye dâhil edilecektir.

2. Göstermeye bağlı edebî metinleri hangileridir?
Cevap: Göstermeye Bağlı Metinler: (Tiyatro) Modern Tiyatro (Trajedi, Komedi, Dram) Geleneksel Türk Tiyatrosu (Ortaoyunu, Karagöz, Meddah, Seyirlik Köy Oyunları, Kukla)

3. Amazon yağmur ormanları insan topluluklarının varlığı için uygun olmayan bir yer olarak tanıtılagelmiştir, fakat yeni çalışmalar çeşitli eski toplulukların bölgede tarım yaptıklarını öne sürmektedir.

Aşağıdaki isim türlerine parçada geçen birer örnek yazınız.

Tekil : …………………Cevap: yağmur
Çoğul : ……………… Cevap: ormanlar
Cins : …………………Cevap: insan
Özel : …………………Cevap: Amazon
Somut: ………………Cevap: orman
Soyut : ………………Cevap: uygun

4. Olay hikâyesinin yapı, dil ve anlatım özelliklerini dikkate alarak “kaçıştemalı kısa bir hikâye yazınız.

5. Bak kurt gibi kalın yapılı
Görmüş geçirmiş ağaçlara
Küçük zerdali ağacım,
Pişman olursun sonra.

Cahit Külebi, Seçme Şiirler

Bu dizelerde kullanılan “Ayrıntılı (Tam) Teşbih”in tüm ögelerini boş bırakılan yere yazınız.

Benzeyen: ———– ağaç
Kendisine benzetilen: ———–kurt
Benzetme yönü: —————-kalın yapılılık
Benzetme edatı: —————–gibi

6. “Nasıl dinliyoruz?” sorusunu anlam bütünlüğü olan ve en az beş cümleden oluşan bir paragraf yazarak cevaplayınız.

7. Balıkçıl kuşu, sabahın erken saatlerinde bir akarsuyun kıyısı boyunca sakince yürüyor, uzun boynuyla sivri
burnu sayesinde kahvaltısı için avını kapmaya hazır biçimde suyu gözetliyormuş.
Bu parçanın aşağıdaki yapı unsurlarını belirleyerek yazınız.
Şahıs kadrosu: ………………………………………………………………………………………………
Zaman : …………………………………………………………………………………………………………
Mekân : ………………………………………………………………………………………………………….

8-Edebiyat – Tarih ilişkisi hakkında bilgi veriniz.

Yazarlar, edebî eserlerinde tarihin verilerinden yararlanırlar. Tarihî bir olay, bir edebî eserde konu olarak ele alınabilir, edebî eserler de tarih için kaynaktır. Seyahatnameler, destanlar, şiirler vb. edebî türler tarih araştırmacılarının başvurabileceği kaynaklardır.

9 -Aşağıda verilen şiirden hareketle edebiyatın hangi bilimlerle ilişkisi olduğu söylenebilir?

HİROŞİMALAR OLMASIN
Bir masal kentinde, hikâyenin başlangıcı
Yıl 1945, 6 Ağustos sabahı.
Adı, atom bombası
Soyadı, insanlığın mucizesi.
Gökten yağıyor atom bombası.
Küle dönüşen insan bedenleri,
Gözleri kör olan bir çocuğun sesi,
– Annemi, babamı gördünüz mü?
Gözlerini açmak istemezdi
Görseydi gerçeği.
Gülsen YÜKSEL

Cevap: Şiirde II. Dünya Savaşı’nda Amerika tarafından Japonya’ya atılan atom bombasından bahsedilmektedir. Bu olay yakın tarihle ilgilidir, ayrıca bombanın sebep olduğu sosyolojik ve psikolojik sorunlardan da söz edilmektedir. Bu şiirden hareketle daha çok edebiyat tarih ilişkisinden söz edebiliriz.

10- Güzel sanatlar içinde yer alan Plastik (görsel) sanatların isimlerini yazınız.

  • Resim
  • Hat
  • Heykel
  • Mimari
  • Fotoğraf
  • Ebru…

11- Öğretici Metinlerin Özelliklerini yazınız

Cevap:

➤➤ Okuyucuya bilgi vermek, onun düşünce ve kanaatlerini değiştirmek veya kuvvetlendirmek amacıyla oluşturulan metinlerdir.
➤➤ Konuyla ilgili düşünceler genellikle nesnel bir tutumla ve kesin ifadelerle verilir.
➤➤ Söz sanatlarına, kelimelerin soyut ve mecaz anlamlarına yer verilmez. Kelimeler gerçek ve terim anlamlarıyla kullanılır.
➤➤ Açıklama, tartışma, tanımlama, örnekleme, sayısal verilerden faydalanma gibi anlatım yöntemlerinden faydalanılır.
➤➤ Gerçeklik kurgulanmadan olduğu gibi ele alınır.

12-Dilin Kullanımdan doğan türlerini aşağıdaki örneklerin karşılarına yazınız.

  • Ey, gonşula geliven bi! Bakın da nele decem size. (Aydın/Germencik)………AĞIZ……………
  • Hey, moruk bir sakal atsan da yolumuzu bulsak!…………….ARGO…………………..
  • Devalüasyonun en önemli uygulanma sebebi, ekonominin dış ticaret dengesinin açık veriyor oluşudur…………JARGON……………………….
  • Silerdin cazgan katınardı akuganda cın curöktön kubandım. = Sizin yazdığınız mektubu okuduktan sonra çok mutlu oldum………ŞİVE…………………….

13- Aşağıdaki paragrafın ana düşüncesini belirtiniz

Her kahve aynı tadı taşımaz. Dostlarla içilen kahve neşedir. Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer. Sahilde oturduğun rüzgârlı bir sonbahar günü en sevdiğin dostun ağlarken içtiğin kahvenin tadı ise kederlidir. Bir Pazar öğle sonrası annenin “Hadi bir kahve yap da içelim!” dediği kahve huzurdur. Köpükler annenin göz bebeklerine yansıyan, dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir.

Cevap: Yaşanan olay ya da durumlar zamana ve birlikte bulunulan insanlara göre farklı anlam ve değer kazanır.

14- Aşağıdaki parçada yazar düşüncesini geliştirmek için hangi anlatım yollarını kullanmıştır?

Karagöz, gündelik olayları mizahi bir dille ele alarak tasvirler aracılığıyla seyirciye aktaran bir gölge tiyatrosudur. Karagöz’ün iki temel oyuncusu vardır: Karagöz ve Hacivat. Karagöz, oyunun başrol oyuncusudur. Okula gitmemiş, kolay tepki veren, öfkeli, yalana ve ikiyüzlülüğe dayanamayan gerçekçi bir insandır. Halk diliyle konuşur ve bazı sözcükleri anlamaz ya da anlamaz görünür. Hacivat ise yarı eğitimli, her şeyi tam bilmeyen ama biliyor görünen, ağırbaşlı, kurnaz ve herkesin akıl danıştığı bir kişidir.

Cevap: Karagöz oyunu tanımlanmış, Karagöz ile Hacıvat karşılaştırılmıştır.

15- İyi bir anlatımda bulunması gereken özellikler ile ilgili aşağıdaki tanımların karşılığını yazınız

  • Anlatımın gereksiz ek ve sözcüklerden arındırılmış olmasıdır. Bir sözcük veya söz öbeği cümleden
    çıkarıldığında cümlenin anlamında daralma veya bozulma olmuyorsa o sözcük ya da söz öbeği
    gereksizdir…………………DURULUK……………
  • Anlatılmak istenenin kolayca anlaşılması demektir. Bu şekilde yazılan metinlerde tartışmaya yol
    açmayacak bir anlatım söz konusudur. Bu metinlerde herkes aynı anlamı çıkarır………AÇIKLIK……………..
  • Anlatımın süsten, sanatlı ve mecazlı ifadelerden uzak olmasıdır. Uzun cümleler, imgeler, sanatlı ve süslü
    anlatım bu anlatımı bozar………………YALINLIK(SADELİK)…………………..
  • Bir metnin anlatımının başka metinlerinkine benzememesi, kendine has olmasıdır……ÖZGÜNLÜK

16-
I. Metin
Üzerinde yıllarca çalışarak hazırladığı kitaplarını sürekli gözden geçirir, yeniden yazardı. Böylece bilgisini,
geliştirip zenginleştirdiği kitaplarıyla, okurlarına aktarmayı başarırdı. En karmaşık konuları bile herkesin anlayacağı
bir biçimde kaleme alırdı. Lafı gereksiz yere uzatmaz, tekrara düşmezdi.
II. Metin
Şiir diline, konuşma dilinin canlılığını, genişliğini aşılamıştır. Onun şiirlerinde duygular, düşünceler, bütün
yabancı öğelerden, fazlalıklardan, süsten arınmış olarak, en saf, en katıksız biçimiyle belirir. İki nokta arasındaki
en kısa çizginin, düz çizgi olması gibi.

Bu metinlerde hangi anlatım özellikleri vurgulanmak istenmiştir?

Cevap:

  • I. metinde “herkesin anlayacağı” sözüyle açıklık; “lafı gereksiz yere uzatmaz” sözüyle duruluk ilkesi
    vurgulanmaktadır.
  • II. metinde ise “yabancı öğelerden, fazlalıklardan, süsten arınmış” sözüyle yalınlık ve duruluk ilkeleri
    vurugulanmıştır.

17-
Bu sırada, sırtında eski bir heybe ile çok genç bir köylü yaklaştı; tereddüt eder gibi bir müddet şoföre baktıktan
sonra:
“İzmir’e mi?” diye sordu.
“Oraya!..”
“Beni de alır mısınız?”
“Yer yok!..”

Bu parçada, iletişimin ögelerini yazınız.

Cevap:

  • GÖNDERİCİ: GENÇ BİR KÖYLÜ
  • ALICI:ŞOFÖR
  • İLETİ: “İzmir’e mi?” diye sordu. “Beni de alır mısınız?”
  • DÖNÜT: “Oraya!..” “Yer yok!..”
  • KOD:TÜRKÇE
  • BAĞLAM:SOKAK
  • KANAL:SES DALGALARI

18-Hikaye türü ile ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız

a) Dünya Edebiyatında Hikaye türünün kurucusu ve hikayesinin adını yazınız
Cevap: Giovanni Boccacio’dur. Decameron Hikayeleri

b) Tanzimat Döneminde ilk hikaye örneği ve yazarını yazınız
Cevap: Letaif-i Rivayet-Ahmet Mithat Efendi

c) Batı Tekniği ile yazılmış ilk hikaye örneği ve yazarını yazınız.
Cevap: Küçük Şeyler- Sami Paşazade Sezai

d) Olay Hikayeciliğinin Dünya Edebiyatındaki ilk temsilcisinin adını yazınız
Cevap: Maupassant

20-Aşağıdaki hikâye parçasının yapı unsurlarını tespit ediniz.

Bir parkta iki simitçi çocuk. Yan yana bir banka oturmuşlar. Etrafta çiçekler, kelebekler çocuklarının elinden tutmuş gezdiren anneler, kalın mercekli gözlükleri ile gazeteye dalmış ihtiyarlar, binbir şamata ile birbirine sataşan, gülüşen mektep kaçkını öğrenciler, dilenciler, çöpçüler… Simitçiler sekiz on yaşlarında. Kara-kavruk-zayıf… Belli ki beslenme yetersizliği ile büyümüşler. Aynı mahallenin çocukları bunlar, aynı ağızla konuşuyorlar, belli ki taşradan henüz gelmişler. İkisi de yorgun ve aç. Vakit öğle üzeri. Parkın çeşitli noktalarında bulunan büfelerden döner, sucuk kokuları geliyor, önlerinden iri sandviçlerini ısıra ısıra kendi yaşlarında çocuklar geçiyor. Bezgin gözlerle etrafa bakıyor, bakmaktan usanıyorlar. Sonunda biri dayanamayıp:
Hadi bir simit yiyelim, diyor. Simitler alüminyum tepside dizilmiş duruyor. Her zaman yaptıkları gibi kimin
tepsisinden simit alınacak diye çöp çekiyorlar. (….)

Cevap:

Kişiler: Simitçi çocuklar, parktaki insanlar
Olay örgüsü: Simitçi çocukların banka oturması, İnsanların parkta gezinmesi, Büfelerden yiyecek kokularının gelmesi, Çocukların simit yemeye karar vermesi, Çocukların çöp çekmesi
Zaman: Öğle vakti
Mekan: Park
Anlatıcı: Yazar
Bakış açısı: İlahi bakış açısı

21-Hikaye türü ile ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız

a. Olay Hikâyesinin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:( 2 ÖRNEK)

Cevap: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay ve Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU, Sabahattin ALİ

b. Durum(Kesit) Hikayesinin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:(2 Örnek)

Cevap: Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal, Tarık Buğra, Ahmet Hamdi TANPINAR

22-Aşağıdaki parça hangi tür hikâyeden alınmıştır? Özelliklerini belirleyiniz.

Askerler onun yaklaşmasını beklediler. İhtiyar, Türklerin yanına yaklaşınca önüne ilk geleni tutup öpmeye
başladı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Hâline bakanlar üzülmüşlerdi. Biraz heyecanı dinince sordular:
– Kaç yıldır tutsaksın?
– Kırk!
– Nerelisin?
– Edremitli.
– Adın ne?
– Kara Memiş.
– Kaptan mıydın?
– Evet…
İhtiyarın çevresindeki askerler birbirine karıştı.Bir çığlıktır koptu. “Bey’e haber verin!… Bey’e haber verin!”
diye bağrışıyorlardı. İhtiyarın kollarına girdiler. Kuş gibi deniz kenarına uçurdular.

Cevap:

Bu parça olay hikâyesinden (Maupassant tarzından) alınmıştır. Parçada olay ön plana çıkarılarak merak
duygusu harekete geçirilmiştir. Parçadaki “İhtiyarın çevresindeki askerler birbirine karıştı. Bir çığlıktır
koptu. “Bey’e haber verin!… Bey’e haber verin!” diye bağrışıyorlardı.” bölümü okurun merak duygusunu
harekete geçirmek amacı gütmektedir. Ayrıca diyaloglara sıkça yer verilmiştir.

23-Aşağıdaki parçalarda hangi anlatım biçiminin ve anlatım tekniğinin kullanıldığını tespit ediniz.

Fenerin ışığı yolun üstüne bir daha düştü; Suat uzaklaşmış bile, tek balığını sallıyor elinde. İstasyona yedi
dakikada, evine on dakikada varır. Döndüm. Denize inen yolun başında ışığın sandalı aydınlatmasını
bekliyorum. Sandal çırpıntılı ışığın içindeyken atıyorum balığı. Küt, kof, katılmış katılığın sesi geliyor. Eve
gitmek uzun sürer. En azından on beş dakika, üşeniyorum. Usanç geldi bu yoldan. Babam kızmış, kapının
sürgüsünü gene sürdürmüştür anneme. Otele gitsem. Ömrümde giremedim, gıcırtılı, esnedi esneyecek gibi
duran kapısından içeri. Yıllardır da geçerim önünden. Ne zaman gelecektim sanki. Yatağımı, evimi severdim
şimdiye kadar; oda demeli, oda demek daha doğru olur.

Cevap:

ANLATIM BİÇİMİ : Öyküleme ANLATIM TEKNİĞİ: iç konuşma

24-
HİŞT, HİŞT!
Yazın bu küçük mahalle kahvesinin bahçesine sık sık gittiğim için, karayelin, tipinin çılgınca savrulduğu
akşam, içeriye girdiğim zaman yadırganmadım. Kahve sapa bir yerdeydi. Yapraklarını dökmüş iki söğüt
ağacı ile üzerinde hâlâ üç dört kuru yaprak sallanan bir asmayı kar öyle işlemişti ki bahar akşamları, yaz
geceleri pek sevimli olan bahçenin mora kaçan beyaz bir ışıkla dibinden aydınlık hâldeki güzelliğine,
girerken şöyle bir göz attığım hâlde camın kenarına yerleşip de buğuları silince uzun zaman daldım, hem
sevdalandım. Bu mor o kadar çabuk koyulaştı ki kahve daha ışıkları bile yakmamıştı.

Bu parçadan aşağıdaki tabloda istenen isimlere üçer adet örnek bulunuz.

Cevap:

25- M.Ö. üçbin yıllarına uzanan tarihiyle Anadolu’nun Eski Halklarından olan ve özgürlüklerine
düşkünlükleriyle ünlenen Likyalıların yerleşim yerlerinden biride Hoyrandır. Bir antik çağ araştırmacısına
göre, Akdeniz’e hâkim bir tepecikte bulunan bu ören yerinin adı “Yüce Ana Tanrıça Ülkesi” anlamına
geliyor. Antikkentin binlerce yıllık hikâyesini anlatan kalıntılarla dolu alanın bir bölümü köy evleriyle içiçe
bulunuyor. Hatay’ın Dörtyol İlçesi yakınlarında ki Kinet Höyük’te yürütülen arkaolojik kazılarda ortaya çıkarılan bir
küpün üzerindeki yazı, doğu Akdeniz’in kültürel tarihiyle ilgili yeni bilgilerin tespitedilmesini sağladı.

Bu parçalarda yazımı yanlış olan sözcükleri tespit ederek sözcüklerin doğrularını yazınız.

Cevap:

MÖ / üç bin / Anadolu’nun eski halkları / biri de / Hayran’dır / Antik Çağ / Antik kentin / iç içe/ Dörtyol ilçesi / yakınlarındaki/ arkeolojik / Doğu Akdeniz / tespit edilmesi

26- Gözleri sulh içinde yaşanılan( ) mazlumların seslerinin işitilmediği bir dünyaya açılan kişi( ) herhalde lirik( ) pastoral( ) coşkun şiirler yazar( )

Bu parçada ayraçla gösterilen yerlere hangi noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?

Cevap: (,) (;) (,) (,) (.)

27-
Dükkân küçük mü küçük, daracık, pis bir yer. Kütüklerden örülü duvarlara arabacıların gömleği gibi soluk duvar
kâğıtları yapıştırılmış. Camları rutubetten donuklaşmış, ışık sızdırmaz iki pencere arasında elinizi hızla vursanız
parçalanacakmış gibi duran, gıcırtılı bir tahta kapı; kapının üstünde ise durduk yerde marazlı marazlı şıngırdayan,
titrek sesli, pastan yeşillenmiş bir çıngırak göze çarpıyor. Duvardaki aynaya şöyle bir bakmaya görün, suratınız dört
bir yana çarpılır, kendinizi tanıyamazsınız. Makar, bu aynanın karşısında saç, sakal tıraş etmektedir.

Yukarıda verilen parça hangi tür hikâyeden alınmıştır? Nedenini belirterek açıklayınız

Cevap:

DURUM(KESİT) HİKAYESİ Parça durum hikâyesinden alınmıştır. Anton Çehov bu hikâye türünün dünyadaki kurucusudur. Parçada olay arka planda kalmıştır.